Yalı Çapkını 97. Bölümde Abidin ve Suna, Londra'ya gitmekten vazgeçti! Ferit, Seyran'a evlenme teklif etti!

Başrollerini Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir‘in paylaştığı Yalı Çapkını 97 bölümüyle Cuma akşamına yine damgasını vurdu. İşte yaşananlar!

YALI ÇAPKINI 97. BÖLÜMDE NELER YAŞANDI?

Yalı Çapkını son bölümde; Hatice, iftar sofrasında Ferit ve Abidin sayesinde yalıya döndüklerini söylerken; Seyran ile Ferit de birbirlerine aşklarını ilan etti. Ertesi sabah Seyran, Ferit ve İfakat’ın yatırımcılara gittiğini duyunca panik olurken; Orhan da Seyran’ın imza attığını öğrendi.

Orhan ile Seyran, onlara yetişmeye çalışırken; Esme ve Kazım da Abidin’e tepkilerini gizleyemedi. Suna da Abidin’i affedemediklerini söyleyen anne ve babasına “Beni de üzüyorsunuz böyle” diye tepki gösterdi.

Seyran’ın imzayı attığını öğrenen ve çılgına dönen Ferit, önce ona sonra babasına tepki gösterdi. Ferit Korhan, babası Orhan’a “Hep bana çelme takıyorsun. Sen bana babalık mı yaptın?” dedi. İyice sinirlenen Orhan ise “Sen bu kafayla şirket falan yönetemezsin. Seyran iyi ki atmış o imzayı. Bize teşekkür edeceğine tepki gösteriyorsun” deyince Ferit de “Sen benim başarılarıma katlanamıyorsun baba” dedi.

Yaşananlara üzülen Orhan, İfakat’la dertleşirken; Seyran da Esme ve Gülgün’e olanları anlattı. Gülgün ona tepki gösterince restorandan çıkan Seyran, Cengiz’den yardım istedi. Ferit’in yanına giden Cengiz, içeri girmeden Seyran’a haber verdi. Ferit, Cengiz’e “Dedemin bana yaptığı babalığı öz babam yapmadı bana. Ben başım sıkıştığında bir gün bile babama koşmadım, çözemez çünkü biliyorum” dedi.

Orhan, Gülgün’le konuşmaya giderken; Seyran da Ferit’e gidip “Seni sırtından bıçaklamadım. Yatırımcılar bana zaman falan tanımadı” dese de dinletemedi.

Suna ise restorana gidip annesiyle konuştu. Ardından Abidin’le buluşup “Annem seni hiç affetmeyecek, seninle olduğum için beni de. O yüzden gidelim. Ben çocuğumuzun anne babasının mutlu olmasını istiyorum” dedi. O sırada savcı ile konuşan ve işinde sıkıntı yaşadığını söyleyen Ferit, annesinin isteği üzerine restorana yardıma gideceğine dair söz verdi.

Tüm bunlar olurken gitmeye hazırlanan Suna ve Abidin’in kararını önce İfakat sonra Hatice öğrendi. Buna itiraz etmeyeceğini söyleyen Hattuç, “Beni habersiz bırakmayacaksınız” dedi. Yalıya İfakat’ın yeğeni Serpil geri döndü. Karam ile iş birliği yapan Serpil, teyzesiyle restorana gitti.

Ferit’in kendisine olan öfkesi dinmeyince onun için hayatından bile vazgeçtiğini ifade eden Seyran, Ferit’in “Ben çocuk istemiyorum” demesiyle şoke oldu.

Ertesi sabah Abidin ve Suna’nın Londra’ya taşınma kararı herkesi şoke etti. Suna, annesiyle babasına çocuğunun mutlu büyümesini istediğini söylerken; Abidin de Ferit’e “Ben sizin için çalışırken bile hiç bu kadar dış kapının mandalı gibi hissetmedim” dedi.

Bu sırada Kazım da Ferit’in işini geri kazanması için yatırımcıları iftara davet etti. Seyran, bunu öğrenince sinirlenirken; Orhan ve Ferit de aralarındaki buzları eritti. Kazım ve Seyran da dertleşip birbirlerini sevdiklerini söylerken; yatırımcılar restorana geldi.

Ferit şoke olurken; Seyran da savcıyı yatırımcılarla konuşması için ikna etti. Yatırımcılarla yaptıkları sözleşmeye gizlilik maddesi dahil ettiklerini ifade eden Seyran, Ferit’i ikna etti.

Savcı yatırımcılara olan biteni anlatınca anlaşma aynı kaldı. Mutlu olan Ferit, herkese tek tek teşekkür etti. Akşam Karam’ın Serpil sayesinde restorana yolladığı çalar saatli çiçekle herkesi korkuturken; Suna da stres nedeniyle sıkıntı yaşadı ve Londra planları suya düştü.

Sonraki gün Seyran, Ferit’le ilişkilerine dair konuşmak istedi. Önceden korkuları olduğunu itiraf eden Seyran, sonra da geç kalmaktan korktuğunu söyledi. Seyran “Biz birbirimizi çok kırdık” derken; Ferit Korhan ise “Daha da çok kıracağız. Çünkü ben rüzgarım sen de yağmursun. Biz bir araya gelince şimşekler çakıyorsa bu bizim suçumuz mu? Biz seninle ne olursa olsun kaybolmayız. Çünkü biz birbirimizin eviyiz. Biz bazı insanların tadamadan öldüğü şeyi bulduk. Diğer yarımızı… Biz birbirimize olduğu gibi çocuklarımıza da ev olacağız” dedi.

Seyran’a bir sürpriz yapan Ferit, onu gözlerini bağlayıp Çocuk Esirgeme Kurumu’na götürdü. Seyran’a “Bizim hiçbir zaman bir çocuğumuz olmayacak çünkü ben senin hayatını tehlikeye atamam. Ben sensiz çocuğu ne yapayım ki. Ama bir ailemiz de olsun istiyoruz. Burada ailesi olmayan bir sürü çocuk var. Hem seninle anne baba olabiliriz hem de sen hep benim yanımda olursun” dedi.

Gözyaşlarına boğulan Seyran çok mutlu olunca karşısında diz çöken Ferit, “Benimle son kez evlenir misin? Yüzük yok ama” deyince çocuklardan biri parmağındaki yüzüğü çıkarıp verdi. Onu parmağına takan Seyran da Ferit Korhan’a üçüncü kez “evet” dedi.