Kristof Deak “On How To Make An Oscar Winning Short Film” konulu masterclass’ı 11. Boğaziçi Film Festivali kapsamında 13 Aralık Çarşamba günü gerçekleştirdi. Masterclass öncesinde Kristof Deak’in Oscar ödüllü “Sing” isimli filmi izleyiciyle buluştu. Yapımcı, yönetmen ve senarist Kristof Deak, etkinlikte kendi deneyimlerini aktarmasının yanı sıra seyircilerin sorularını yanıtladı.
Masterclass esnasında Kristof Deak; “Daha iyi bir dünya istiyoruz. Benim filmimde olduğu gibi” ifadelerini kullandı. Sözlerine, “Bazı hikayeler aklınızda daha çok kalır. Bugün bununla ilgili biraz konuşacağız. Çünkü, dramatik hikâyeler sizinle kalıyor. Bu filmde izleyenlere bir etki bırakmak istemiştim aslında” diye devam eden Deak; “Ayrıca Sing evrensel bir deneyim filmi. İki küçük tatlı kızın hikayesinden çok daha geniş bir kitleye ulaşmak istedik. İnsanların bir araya gelebileceği bir dünya düşündüm. “Sing” çocuk filmi değil toplumsal bir konuyu ele alan bir film” dedi.
İzleyiciler Hikâye ile Bütünleşmeli
Yönetmen Kristof Deak; “Bir hikâyeyi dramatik bir şekilde anlatırken olayları duygusal mantık ile bir araya getiriyoruz. Sebep-tepki ilişkisi olmadan ortaya koyuyoruz. Çünkü izleyici hikâyeyi deneyimliyor. Böylelikle izleyiciyle bütünleşebiliyorsunuz” diye konuştu.
“Sing” filminin hikâyesinin ortaya çıkışı ile ilgili konuşan Deak, “İsveçli bir arkadaşım bana hikâyesini anlatmıştı. Tek başına şarkı söylememesi istenmiş, oradaki tek kötü sesin kendisinin olduğunu düşünmesi istenmiş. Oradaki çocukların hepsi bu şekilde düşünüyormuş. Bana anlatılan bu hikayeyi film yapmak istedim. Çocuklar bu filmde küçük tatlı bir intikam alıyorlar. Sing böyle ortaya çıktı.” ifadelerine yer verdi.
Filmlerinden Detaylar Aktardı
Best Game Ever, Captives, The Grandson filmleri üzerine konuşan Deak, senaryoların ortaya çıkışı ve hikâyeleşmesi ile ilgili detayları aktardı.
Deak, “Filmlerimde gerçek konulardan esinleniyorum ve adaletsizliğe değiniyorum. Filmlerin hikayelerinde tatlı intikamlar alıyorum. İntikam iyi hissettirmemeli ama tatlı intikamlar iyi hissettirebilir” şeklinde konuştu.
Film yapım süreciyle ilgili de konuşan Kristof Deak, “Yetenekli baş aktörler ile çalıştık, doğru oyuncuların doğru rollerde olmasına dikkat ettik. Çok fazla prova yaparak oyuncuların iç güdülerine güvenerek ortaya iyi bir sonuç çıkarabiliyorsunuz” dedi. Karmaşık müzik çalışmalarının olduğunu ve bazı çekimlerin arasından altı ay geçtiğini söyleyen Deak; filmin izleyenlerde farklı etkiler bıraktığını belirtti.
‘En İyi Seçenekleri Biliyordum’
Kristof Deak, “Çocuklarla çalışırken çocukları eğitme konusunda çocuğa göre yaklaşmanız lazım. Üç aşamalı cast sürecimiz oldu. Ama en başından itibaren en iyi seçeneklerin kimler olduğunu biliyordum. Çocuklar çok çabuk duygu durumu değiştiriyor. Bu sebeple; yetişkinmiş gibi davranmak, göz seviyesine inerek iletişim kurmak ve meslektaşınızmış gibi yaklaşmanız gerekiyor” diyerek çocuk oyuncularla çalışma sürecinden bahsederek masterclass’ı sonlandırdı.