Yapımcılığını Koliba Filmin üstlendiği, Sadullah Şentürkün yönettiği, Ayşe Kulinin Köprü adlı romanından Ozan Yurdakulun senaryolaştırdığı Köprü dizisi, her geçen gün daha çok ilgi odağı oluyor Türkiyede milyonlarca kişiyi her hafta Pazartesi akşamları Star TV ekranlarında buluşturan dizinin müdavimleri her geçen gün çığ gibi artıyor
Köprü dizisinde, Vali Faruk Yazıcı karakterini son derece başarılı bir şekilde canlandıran Erdal Beşikçioğlu, Köprü dizisinin meslek yaşamının dönüm noktasını oluşturacak büyük bir proje olduğunu söyledi. Yazıcıoğluna fizik olarak benzetilen Beşikçioğlu, Yazıcıoğlu ile benzer bir çok yanımız var. Adeta ruh ikizi gibiyiz dedi.
Dizi başladıktan sonra izleyenlerin kendisini Süper Vali olarak çağırdıklarını ve gittiği yerlerde sevgi gösterilerinde bulunduklarını belirten Erdal Beşikçioğlu, şunları söyledi: Recep Yazıcıoğlu, fikirleri, ideolojisiyle hemfikir olduğum bir kişilik. İkimiz de Karadenizliyiz. Ben Ünyeliyim. Karadeniz insanının dışa vurumu biraz agresif ama kendi içinde iyi niyet taşıyan bir durum oluşturuyor. Yazıcıoğlu ile benzer taraflarımız bir hayli fazla O, devletin üst kademesinde, ben Devlet Tiyatrolarındayım. Baktığınız zaman o devleti eleştiriyordu. Ben bu proje gelmeden bir ay önce Devlet Tiyatrolarından istifa etmiştim. İstifam kabul edilmedi. Yapılan haksızlıkları, işleyişin gidişine karşı bir birey olarak bizim de tepkilerimiz oluyor. Recep Yazıcıoğlu, kişiliğiyle, devlet adamlığıyla her yönüyle çok beğendiğim bir kimlikti.
Kendisini, merhum Recep Yazıcıoğluna benzetenlerin de çok olduğunu vurgulayan Beşikçioğlu, Biraz tip olarak andırdığım doğru. Ama fiziğimden çok onun iç dünyası, yoğunlaşması, devlet işleyişi, fikirleri, ideolojisi özellikle kimliği üzerinde durmak istiyorum. Eğer bunları bir parça becerebilirsem fiziki görünümün hiçbir önemi yok diye düşünüyorum diye konuştu.
30 yıl boyunca çeşitli nedenlerden dolayı bir türlü inşa edilemeyen , bölgedeki bir çok kişinin canını, malını yitirmesine neden olan Köprünün anlatıldığı dizide oynarken en çok çaresizlik duygusunu hissettiğini ve bütün sahnelerde müthiş bir duygu yoğunluğu yaşadığını kaydeden Erdal Beşikçioğlu, Ayşe Kulinin bir kadın duyarlığında son derece etkileyici bir üslupla muhteşem bir hikaye yazdığını söyledi.
Köprünün yönetmeni Sadullah Şentürkün aynen bir sinema filmi çeker gibi son derece titiz, geceli gündüzlü çalışarak başarılı bir yapıma imza attığını kaydeden Beşikçioğlu, Ata Türkoğlu bu projede oynamamı istediğinde çok mutlu oldum. Zira, gerek öykü, senaryo, gerek tüm oyuncu kadrosu, gerekse canlandıracağım kimlik adeta bir kılıf gibi bana uyuyordu Köprü projesinde yer aldığım için kendimi çok şanslı görüyorum dedi
KÖPRÜ AYNEN KAHRAMANI GİBİ HALKA MAL OLDU
KÖPRÜ, UYKUYA HAZIRLAYAN DEĞİL, UYKU KAÇIRAN BİR YAPIM
Dizinin, Recep Yazıcıoğlunun duygusal kimliğini net bir şekilde sergilediğini, onun karakteristik özelliklerini detaylarıyla aktardığını vurgulayan Erdal Beşikçioğlu, şöyle konuştu: Ayşe Kulinin hissettikleri, gördükleri, ona Recep Yazıcıoğlu ve çevresindekilerin anlattıkları . Dizide, bütün bunlar bir nakış gibi işleniyor Kulin, gerçekten müthiş bir gözlemci Ben de bir oyuncu olarak dizideki olayları aynen yeniden yaşar gibi canlandırmaya çalışıyorum . Hele 2. bölümde yayınlanan Başpınar (Başbağlar) katliamında ölen insanların Vali tarafından kendi elleriyle mezarının kazılarak gömülmesi sahnesi beni çok etkiledi Diğer tüm sahnelere baktığınızda da hepsinin hayatın içinde olduğunu görüyorsunuz. Günümüzdeki diğer dizilere baktığınızda ise ya birisi birisini seviyor, aşık, aksiyonu yakalamak için ya hasta oluyor, ya kaçırılıyor yani hep bir kısır döngü. Eğer bir iş yapıyorsanız, bir şey hakkında bilgi vermelisiniz. Öğretici tarafı olmalı ama didaktik bir durum değil, bundan bahsetmiyorum. Seyretmeye değer bir şey olmalı. Seyrettiğiniz zaman kitle üzerinde düşünmeye sevk etmeli. Oysa ki yapılan işlere baktığınız zaman hepsi neredeyse sadece zaman geçirmek için yapılan işler. O anı geçirelim, uyutalım, uykuya hazırlayalım işleri Bence, böyle bir güçse eğer medya, bazen halkın uykusunu kaçırmalı Köprü, izleyenleri düşünmeye sevk edecek, bazılarının uykusunu kaçıracak ama herkesi derinden etkileyecek bir proje
Köprünün daha ilk bölümlerden itibaren medyadaki bir çok yapımdan bir kaç adım öne çıktığını kaydeden Beşikçioğlu, dizinin izlenme oranlarından da öte, halka yansımasının çok önemli olduğunu, Köprünün aynen kahramanı gibi şimdiden halka mal olduğunu söyledi.
TOPLUM BİLİNCİNİ SORGULAYAN BİR PROJE
Köprü dizisinin, toplum bilincini sorgulayan bir proje olduğunu kaydeden Erdal Beşikçioğlu, Recep Yazıcıoğlu, bu defa yaşamadığı için bir yere sürülemeyecek. Zira o, hep bir şehirden diğerine sürülmüş bir devlet adamı. Fakat gittiği her yerde de karakterinden hiçbir şekilde ödün vermeden aynı şekilde devam etmiştir. Üstün bir kimlik olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. dedi.
YAZICIOĞLU AİLESİ İLE TANIŞMAK İSTERİM
Recep Yazıcıoğlunun ailesiyle henüz yüz yüze tanışma fırsatı bulamadığını ancak çekimlerden fırsat bulur bulmaz onları ziyaret edeceğini söyleyen Erdal Beşikçioğlu, Köprü dizisinin ilk bölüm yayını biter bitmez, Recep Yazıcıoğlunun kızı Rüveyda arayarak, tebrik etti ve ‘diziyi izlerken sanki babamı görmüş, o yaşıyormuş gibi bir hisse kapıldım. Ailece çok duygulandık Size çok teşekkür ediyorum’ dedi. O an bütün yorgunluklarımı unuttum. Çok mutlu oldum. diye konuştu.
Önümüzdeki günlerde vizyona girecek Serdar Akarın yönettiği “Barda” ve Semir Aslanyürekin “Eve Giden Yol” adlı filmlerinde başrol oynayan Beşikçioğlu,
İki sinema filmi, ses getiren bir dizi, 2007 sizin yılınız mı olacak şeklindeki bir soruya ise şu yanıtı verdi:
Umarım bu işler benim oyunculuktan keyif almamı engellemez Eşim, çocuğum ve köpeğimle evinde huzur arayan bir adamım Önemli olan bence bu Eşim Elvan Beşikçioğlu da Devlet Tiyatrosu sanatçısı. O da beş sene öncesine kadar, yani kızımız Derin doğana kadar sinemayla ilgileniyordu. Şimdi biraz geri çekildi.