Dansın ve rap müziğinin, edebiyatla buluştuğu eser, tiyatro sahnesinde provokatif bir rap müzikaline dönüşüyor. Bu eşsiz rap müzikali, Türkiye’nin çok değerli rap sanatçılarını tiyatro sahnesinde buluşturmasıyla sanatseverler ve tiyatro tutkunları için kaçırılmayacak bir deneyim olacak. Baş karakter Alex’i, Şanışer (Sarp Palaur)’in canlandırdığı “Otomatik Portakal”ın solist kadrosunda, Sokrat S (Samet Gönüllü), Ados (Adem Oslu), Kamufle (Basri Fırat Bayraktar), Redo (Burak Kaya) ve Müjde Kızılkan olacak. Ünlü müzisyenler, oyunculuk ve dans performanslarının yanında ‘’Otomatik Portakal’’ için besteledikleri yepyeni şarkılarıyla da eşsiz bir rap müziği deneyimi yaşatacaklar.
Ünlü Müzisyenler ve Ünlü Oyuncularla Zengin Kadro
Çevirisi Beliz ve Ünsal Coşar‘a ait “Otomatik Portakal’’, Elvin ve Erdal Beşikçioğlu’nun rejisiyle seyirciyi büyülü bir yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor.
Oyuncu kadrosunda değerli tiyatrocular Ünsal Coşar, Fatih Sönmez ve Selin Zafertepe’nin yer aldığı müzikalin, 18 kişilik koro kadrosu, Tatbikat Sahnesi’nin kuruluş amacına bağlı kalarak, yine genç oyunculara sahne deneyimi ve eğitimi düşüncesinden uzaklaşmadan birçok farklı okuldan mezun ve okuyan genç oyuncu adaylarıyla oluşturuldu.
Yönetmen yardımcılığı Selin Tekman ve Fatih Sönmez, koreografisi Tan Temel ve Evrim Akyay, ışık tasarımı Yakup Çartık, dekor tasarımı Barış Dinçel, kostüm tasarımı Eylül Gürcan, video mapping Can Akyürek, afiş tasarımı ise Hande Şiri’ye ait olan Otomatik Portakal, 28 Eylül’de Zorlu PSM’de seyirciyle buluşacak.
Otomatik Portakal Hakkında:
Anthony Burgess, «Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum.» diyor.
Suç ve suçlunun tarihe karışacağı mükemmel insan modelini yaratmak adına insana dair hiçbir şeyin kalmadığı bir düzen düşünün. Özgür irade olmadığı zaman ahlaktan bahsetmek mümkün müdür? Zorunlu bir iyilik, seçilmiş bir kötülükten yeğ midir?
Seçimin ortadan kalktığı bir toplumda, özgürlükten söz edilebilir mi? Mükemmel insanların oluşturduğu mükemmel bir toplum, arzuları olmayan, seçme hakkı olmayan, otomatikleştirilmiş bir makineler yığınından ibaret değil midir?
İyilik ve kötülük kavramlarını, şiddet, suç ve ceza düzleminde değerlendirirken bir suçlunun devlet eliyle ıslah edilme biçimi ve bunun sonuçlarını tartışan, Tatbikat Sahnesi’nin yeni eseri “Otomatik Portakal”; uyumsuz varoluşlarını düzen karşıtı bir yıkımda arayan, baskıcı toplumsal kontrole boyun eğmeyen, var olan tüm dillerden sıyrılarak öğretilmiş tüm kuralları reddeden Alex ve çetesinin ‘şiddete övgü’ niteliğindeki başkaldırışlarının hikayesinde tüm bu soruları, rap müziğinin provokatif diliyle yeniden soruyor. “Eee ne olacak şimdi ha?”