Kanal D’nin yaşanmış bir hayat hikayesini ekrana getiren BKM imzalı ‘Annem Ankara’, heyecan dolu üçüncü bölümüyle ekrana geldi. Her sahnesi izleyicinin duygularına dokunan dizide Zuhal (Bergüzar Korel) Hasan’ın (Mehmet Günsür) düğün davetiyesini alınca hüsrana uğradı ve ondan gelen tüm eşyayı içinin ateşini söndürmek için yaktı. Seyirciyi duygudan duyguya sürükleyen dizinin final sahnesinde göz yaşları sel oldu. Hasan’ın darp edildiği haberi tüm evi sarstı. Zuhal’in ve çocukların babalarına olan öfkesi ölümle burun buruna gelen Hasan için duaya dönüştü.
#related_item_771398#
ANNEM ANKARA 3. BÖLÜMDE NELER YAŞANDI?
Yanan eşyaların arasından çıkardığı Fenerbahçe posteriyle “Her gönlün bahçesinde umut veren bir fener vardır, belki bu da bize umut verir.” diyerek çocuklarına umut aşılamaya çalışan Zuhal, Burak’ın yaptıklarından kendini sorumlu tuttu. Üzerlerine yanan eşyaların anıları sinmişken Zuhal, hayat telaşına ortak ettiği Bağış’ı ekmek kasalarının üzerinde ‘Çamlıbel’den Çıktım Yayan’ ninnisiyle uyutarak ekran başındaki annelerin kaderine ortak oldu.
#related_item_771416#
Geçmişe yolculuk yaptıran dizide eşyalarını ateşe veren Zuhal, küllerinden doğma çabasındayken, çocuklarının elektrikleri kesik evde Barış Manço’nun ‘Arkadaşım Eşek’ şarkısıyla eğlenmeleri izleyiciyi çocukluğuna götürdü.
#related_item_771417#
Yapımda Annem Ankara’nın küçük kahramanları Mehmet Günsür’e ‘Unutursam Fısılda’ ile selam gönderdi. Başar’ın tiyatrodaki arkadaşı Suzan, sahnedeki Başar’a “Unutursan söyle, fısıldarım ben sana” demesiyle Günsür’ün daha önce rol aldığı film ‘Unutursam Fısılda’ya gönderme yapıldı. Köşeye sıkışan, ailesi ile Nazan arasında kalan Hasan, ellerinde çiçeklerle Zuhal’in karşısına çıktı ve “Seni seviyorum, ben böyle bir adam olmak istemiyorum, kimsenin ailesi olamıyorum” diyerek kendisini affettirmeye çalıştı.
#related_item_771418#
BABAYA DUYGUSAL MEKTUP
Zuhal ile Hasan’ın arasını bulmak isteyen Hasan’ın babası Zuhal’i ikna etmeye çalışıp Hasan’ın yatılı okuldayken yazdığı duygu dolu mektubu anlattı. Her satırı izleyicinin kalbine dokunan işte o satırlar;
Ben küçükken ne zaman gelip benim üstümü örttün baba? Ne zaman kokladın beni? Okula giderken hiç el salladın mı bana? Seni işe uğurladım mı hiç baba? Ardından el salladım mı hiç? Kucakladın mı beni eve dönüşlerinde? Uykumda gelip üstümü örttün ya da üstü açılmış mı diye düşündün mü? Var mıyım gönlünün bir yerlerinde? Adını koyup da unuttuğun bir adam mıyım, yoksa “Kaç evladın var” diye sorduklarında hesaba kattığın bir rakam mıyım sadece? Neredeyim ben baba? Yanın, yören neresi? Kokun, sesin neresi? Kalabalığın içinde konuşsan misal, sesini tanır da döner miyim yüzüne? Yüzünü tanır mıyım? İnsanın babasını tanıması ayrı şey, hatırlaması ayrı. Ben seni hatırlayamıyorum baba? Benim için ağladın mı hiç bilmiyorum, yüzünü güldürecek bir anım var mı aklında onu da bilmiyorum. Uğurlar ola dediğin o tren istasyonundayım, bir adım öteye gitmedim, siz gittiniz ben kaldım orada. Döner de beni alırsın diye bekledim ama gelmedin hiç.
‘Annem Ankara’ çarşamba akşamları yeni bölümleri ile Kanal D’de ekrana gelmeye devam edecek.
#related_item_771414#