Ulusal ve uluslararası pek çok sinema profesyonelini İstanbul’da buluşturmaya hazırlanan 5. Esenler Film Festivali’nin ana jürisine,başarıları ile oyunculık kariyerinde büyük başarılara imza atan başarılı oyuncu Fikret Kuşkan, başkanlık edecek.
Fikret Kuşkan jüri koltuğunda!
Kariyerine gişe rekorları kıran pek çok kült film, efsane olmuş diziler ve çok sayıda ödül sığdıran Kuşkan, ilk kez jüri koltuğuna oturacak. Kendine özgü tarzı ve başarılı oyunculuğuyla geniş kitlelerin beğenisini kazanan usta oyuncu, Esenler Film Festivali kapsamında gerçekleştirilecek Ustalık Sınıfı’na da konuk olarak tecrübelerini paylaşacak. Usta oyuncunun konuk olduğu söyleşinin moderatörlüğünü yönetmen ve yazar Prof. Dr. Cengis Asiltürk üstlenecek.
Festival başvuruları gerçekleşti!
Bu yıl yurt içi ve yurt dışından çok sayıda önemli sinemacıyı İstanbul’da buluşturacak olan 5. Esenler Film Festivali’nin yarışma bölümlerine rekor düzeyde başvuru gerçekleşti. Festivalin kısa film yarışmasına 430 film başvururken, yapım destek yarışmasına ise 275 proje başvurdu. Toplamda 705 başvurunun yapıldığı iki kategoride de çeşitli film festivallerinden önemli başarılar elde eden yönetmenler dikkat çekti.
Sinemaseverler ile renk katacak
Kısa filmlere verdiği nakdi ve ayni yapım destek ödülleri ile sektöre önemli katkılarda bulunan 5. Esenler Film Festivali’nde beş gün boyunca; sinema profesyonelleri buluşmaları, söyleşiler, film galaları, ustalık sınıfları gibi pek çok etkinlik gerçekleşecek. Etkinliklere festivalin kısa film ve yapım destek kategorileri finalistlerinin yanı sıra sinema profesyonelleri ile sinemaseverler katılacak
Fikret Kuşkan
Türk sinemasına önemli katkılar sunan Fikret Kuşkan, 1988 yılında Zülfü Livaneli’nin yönettiği “Sis” filmiyle oyunculuk kariyerine adım attı ve kısa sürede yeteneğiyle dikkat çekti.
Unutulmaz karakterler ile başarılara imza attı!
“Mustafa Hakkında Her Şey” (2003) filmine ismini veren karakterle unutulmazlar arasına giren aktör, 9 (2002) filmiyle Ankara Film Festivali’nde, Babam ve Oğlum’daki (2005) performansıyla İstanbul Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu seçildi ve SİYAD tarafından da bu kategoride üç kez ödüllendirildi. Özellikle “Babam ve Oğlum” filmindeki duygusal derinlik ve gerçekçilik, izleyicilerin hafızasında kalıcı bir iz bıraktı. Bu dönemde Kuşkan, yalnızca Türk sinemasının önemli bir figürü haline gelmekle kalmadı, aynı zamanda televizyon projelerinde de başarılı bir şekilde yer aldı.