İstanbul Hatırası

Ekonomik güçlük, arazilerin ve marangozhanenin aileyi geçindirmemeleri ve taşradaki sıkışmışlık... Son olarak ailenin oğlu Ahmet’in Celal Ağa’nın nişanlı kızı Selma’yı kaçırması, aileyi taşradan büyük şehre göçe zorlamıştır. Torunlardan Sultan’ın İstanbul’da tıp fakültesinde okuyor olması da göç kararını kolaylaştırmıştır.

Aile, Beykoz’da, lüks villaların ve iş merkezlerinin olduğu bir yerde Yakup’un İstanbul’daki arkadaşı Rafet’in yardımları ile bulduğu iki katlı gecekondu türü bir evde yaşamaya başlar ve birbirine kenetlenir. Zamanla aile içinde farklılaşma, birbirine yabancılaşma, ayrılıklar ve kavgalar baş göstermeye başlayacaklardır.

Yakup Dede, gençliğinde İstanbul’a çalışmaya gitmiştir. Orada çeşitli işler yapmış ve Türkan isminde bir kadın ile ilişki yaşamıştır. Bu ilişkiden bir oğlu olmuş, adına da Hasan demiştir. Senelerce saklı kalan bu sırrın açığa çıkması ile hayatlar değişecektir.

İstanbul’un taşı toprağı altın mı, yoksa ateş mi?..