Teröristlerin yeni hedefi Köprü inşaatıdır

Vali Faruk Yazıcı, ‘canlı bomba’ suikastından kıl payı kurtulduktan sonra Keçeler köyünden arkasında hoş izler bırakarak ayrılır. Militanlar, uzun süre kapalı kaldıktan sonra yeniden açılan köy okulunu basar ve dört öğretmeni alıp kaçarlar. Aralarında stajyer öğretmen olarak o gün ilk dersine girecek olan Elmas da vardır. Helikopterler havadan araziyi tararken, jandarma ve özel tim, militanların peşine düşer. Elmas ve diğer üç öğretmeni kurtarmak için sürdürülen bu ölümcül kovalamaca ne yazık ki mutlu sonla bitmez! Öte yandan köprünün imal edildiği fabrikanın kapısına alacaklı banka, elinde bu defa mahkeme kararıyla dayanır. Yanlarında, mahkeme kararını uygulamak zorunda olan icra memurları da vardır. Makineler mühürlenir. İşlerin iyice çıkmaza girdiği bir anda Tekin, köprünün ne pahasına olursa yoluna devam etmesi için Valinin de desteğiyle en cüretkar hamlesini yapar. Son zamanlarda kontrol dışı hareketleriyle Faruk Yazıcı’nın olumsuz bakışını üstüne çeken Ali Maruf, halkın sevgisini kazanmak üzere kolları sıvayıp, köylere ücretsiz aşı dağıtmaya başlar. Ancak bu arada emniyet, Ali Maruf’un laboratuvarından uyuşturucu çalan ve tam polis tarafından yakalanmak üzereyken Ethem tarafından öldürülen Fikret olayını araştırmaktadır. Soruşturma çıkmaza sürüklenirken, balistik incelemede şaşırtıcı bir ‘eşleşme’ çıkar… Haftalar önce bir dağ evinde ölü olarak ele geçirilen İngiliz gazeteci John Lee Howard’ı vuran silahla, uyuşturucu satıcısı Fikret’i vuran silah aynıdır! Yürüttüğü eylemlerde amaçladığı sonuçlara tam olarak ulaşamayan örgütün dağ kadrosu, Başta Beyto olmak üzere büyük bir operasyon hazırlığına girişir. Hedef, yapımı yarı yarıya tamamlanan köprüyü bütünüyle yerle bir etmektir. Ancak çok iyi korunduğu bilinen köprüye yaklaşmak sanıldığı kadar kolay değildir. Örgüt, bu engeli aşmak için keşfe başlar; titizlikle oluşturulacak bir planın hazırlıkları devreye sokulur.