Çalınan oyların bulunmasıyla Keşanlı Ali, Sineklidağ’ın muhtarı olur. Rıza’yı öldüren Hüseyin’in planıysa işlemiş, Sipsi ne olduğunu anlayamadan hapishaneyi boylamıştır. Sipsi, masum olduğunu söylese de kimseyi inandıramaz. Çünkü Hüseyin’in hazırladığı bütün deliller suçlu olarak onu göstermektedir. İrfan’la Hüseyin’in konuşmalarına tanık olan Rasih, bütün gerçekleri öğrenir. Öğrenir öğrenmez de Keşanlı’ya anlatmaya gider fakat, başına gelen beklenmedik bir kaza ona engel olur. Muhtar olan Ali, mahallede değişim rüzgarı başlatır. Meydana, cinayete kurban giden arkadaşı Rıza’nın ismini verir. Mahalle sakinlerineyse tapu sözü verir. Çakal Rüstem’e olan borcu sebebiyle evini yitirmek üzere olan Titrek Ekrem’in yardımına da gene Ali koşar. Çakal’a, mahallelinin ona olan bütün borcunu ödeyeceğini söyler. Kısa sürede 20.000 TL bulmak zorunda olan Ali, bir pavyonda düzenlenen bilek güreşi müsabakasına katılmaya karar verir. Letafet’in yanında kalan Zilha, her geçen gün yeni şeyler öğrenip kendisini geliştirmektedir. Fakat Letafet’in hastalığıysa günden güne daha kötüye gitmektedir. Zilha’dan bir türlü vazgeçemeyen Keşanlı, onu görmeye gider. Uzun zamandan sonra ilk defa Sineklidağ’ın dışında beraber zaman geçirirler. Ancak Zilha, Keşanlı’dan zor bir seçim yapmasını ister.
Dizi
İşlemediği bir cinayetten hapis yatan mahallenin yağız delikanlısı Ali’nin efsane kabadayı Keşanlı Ali’ye nasıl dönüştüğünü, Zilha’ya olan büyük aşkını, mahallelinin dayanışmasını, kavgalarını, dönemin sınıf çatışmalarını hem mizahi hem de duygusal bir dille anlatan dev bir eser.…