Elçin Anne’nin kendisine karşı olan sert tavrına bir anlam veremeyen Ezo, otelde duramaz ve kendini sokaklara atar. Kadim, konuşmak için Ezo’yu arar ancak Ezo, telefonunu da açmaz. İstanbul sokaklarında dolaşırken eski komşusu Bahattin’e rastlayan Ezo, Bahattin’in de ısrarıyla, eski mahalle arkadaşları, Havva ve Arziye’yi ziyaret edince biraz keyfi yerine gelir. Ancak eve döndüğünde Elçin Anne’yle daha ağır bir konuşma yapar ve Elçin Anne, tatlı bir dille de olsa Ezo’yu, Kadim konusunda uyarır. Oldukça sıkıntılı olan Ezo, akşam bir kebapçı da Meryem ve Nur’la buluşur. Yemekte, Meryem rakı içmek ister. Nur’da, Ezo’da; Meryem’deki bu değişikliğe bir anlam veremez; ikisi de karşı çıkarlar ama Meryem direnir. Zira Meryem, Erkan’ı bacağından vurmuştur ve kendin de değildir. Meryem’in adam vurduğunu öğrenen Ballı Ağa ise, üç kadını da hemen eve getirmesi konusunda Zeynel’e emir verir. Ballı Ağa’nın karşısına sarhoş çıkan Meryem, çizmeyi aşınca Ballı Ağa silahına sarılır ancak Meryem’i vurmak isterken Ezo’yu vurur. Kadim’se her yerde deli gibi Ezo’yu aramaktadır.
Dizi
Ezo, annesini ve babasını küçük yaşta kaybetmiştir. Çok çocuklu yakın bir akrabasının yanında biraz evlatlık, biraz besleme gibi büyütülür. Oldukça zeki, hırçın, isyankar yaradılışlı bir kızdır. İlkokul ve ortaokulu bitirdikten sonra okumasına izin verilmez. O da tarlada bahçede canını dişine takarak çalışmaya başlar. Büyüdükçe güzelleşen, güzelleş…