Harun, zengin bir iş adamı olan Edip’in oğludur. Cinsel sapıklığı ve şiddet eğilimi vardır. Evinde Gözde isimli kıza tecavüz edecek iken ekip yetişir ancak, Harun’u elinden kaçırır. Murat Harun’un peşine düşer. Aracını sıkıştırır ancak, Harun’u durdurmak kolay değildir. Otomobilden çıkarttığı sopa ile Murat’a vurmaya kalkar. Murat, Harun’u etkisiz hale getirir ve emniyete götürür. Edip, işinde son derece iyi olan avukatı Azra’yı alıp hemen emniyete gelir. Sorguda Hüsnü ve Sinan, Harun’u fazlasıyla sıkıştırır. Ancak Azra’nın her soruya bir yanıtı vardır. Harun mahkemeye sevk edilir. Mahkemede Azra, Harun’un serbest kalmasını sağlar ve Murat’a, müvekkiline darptan dava açar. Vedat, Rıza Baba’yı odasına çağırır. Azra’nın davayı geri çekmek için tek bir şartı vardır. O da Murat’ın basının karşısına çıkıp Harun’dan özür dilemesidir. Eğer bu özrü dilemezse üst makamlar ile görüşüp bu özel ekibi dağıtmakla tehdit etmektedir. Rıza Baba ekibin dağılacağını Murat’a söylemez, sadece davayı geri çekmek için özür dilemesini istediğini, aksi takdirde ceza alması için ellerinden geleni yapacaklarını söyler. Murat da asla özür dilemeyecektir. Murat özür dilemezse ekip dağılacak mıdır? Rıza Baba ne yapacaktır? Murat’ın son kararı ne olacaktır?
Pınarlar sınıfça uçurtma şenliği düzenler. Şenliğe katılmanın tek şartı çocukların uçurtmalarını anne ve babalarıyla beraber yapmasıdır. Melek annesinden telefonda bu haberi aldığında söylenmeye başlar. Mesut duyar ve ne olduğunu merak eder. Melek, uçurtma yapmayı bilmediğini ve Şirin’i götürmeyeceğini söyler şenliğe. Mesut da hallederiz, meraklanma der ve soluğu Melek’in evinde alır. Tunç ve Mesut beraber Şirin’in uçurtmasını yapar.