Melek’in eski eşi Levent, Melek’in rüyasına girmeye başlar. Rüyasında Mesut’a zarar vermeye çalışan bir Levent vardır. Melek uykusundan korkuyla uyanır ve gün boyu etkisinde kalır. Bu arada emniyete, Levent’in öldüğü ama, cesedi teşhis etmek için adli tıpa gitmesi gerektiğiyle ilgili bir telefon gelir. Melek ne yapacağını bilemez. Zira, Levent’ten nefret etmektedir. Adli tıpa Mesut’la birlikte gider. Gösterilen ceset tanınmayacak durumdadır. Ceset tanınamaz halde olduğu için Şirin’den DNA örneği alınması gerekmektedir. İstemeden de olsa Şirin’i adli tıpa götürürler.
Cevdet hücre lideridir. Kahvehanecilik yapmaktadır. Hücrenin elemanlarından Fatma ve Devran’ın ilk görevleri bir hükümet konvoyunu patlatmaktır. Konvoyun geçeceği yolda bomba düzeneği kurulmuştur. Yüksek bir noktadan konvoyun geçeceği anı beklemektelerdir. Uzaktan kumandayla patlatılacak C4 düzeneğidir. O sırada trafikten bir ekip gelir. Bomba olduğunu anlar. Tam ihbar edecekken Fatma elinde kumandayla bombayı patlatır ve kaçar. Rıza Babalar, şebekeyi çökertmek için TEM komiseri Arif’ten destek alır. Cevdet’in yanında bir sivil polis vardır. Hücre elemanı olarak bilirler. Dışarıya bilgi akışı sivil polis tarafından sağlanmaktadır. Dağdan gelen 2. emir daha büyük bir patlamadır. Beykoz Meydanı’na düzenek yerleştirirler. Bu arada Cevdet yanında muhbir olduğunu anlar ve işini bitirir. Çift düzenekli bomba hazırlamıştır. Devran, küçük olanı bir çöp kutusunun içerisine, diğer büyük olanıysa çöpün on metre ilerisinde bir yere bırakır. Amaçları polislerin 2. bombayı bulmasını engellemek ve daha büyük bir vahşete yol açmaktır. Rıza ve ekip, TEM ekibi ve bomba imha ekibinin desteklerini de alarak şebekeyi çökertmenin peşine düşer.