Gerilen sinirler, ayrılanlar, üzülenler, çekişenler derken iki aile karşı karşıya gelirler. Filiz’in kuzenleri ve yeğenleriyle, Bahri’nin kardeşleri arasında ip gerilir. İşin içine güvenlikçiler, sade vatandaşlar, çantalı teyzeler, Mehpare Hanım, Hasan Bey ve tabii ki Zeyno da girerler ve ortalık tam bir cümbüşe döner. Kim derdi ki bu kargaşadan bir düğün çıkacak diye… Hem de evlenmiş bir çiftin düğünleri. Birbirini çok sevmiş, yıldırım nikahıyla evlenmiş ama muradına erememiş bir çiftin, Filiz’le Bahri’nin düğünleri! Düğün nerede olacak, Mehpare Hanım verdiği sözleri nasıl tutacacak, kına gecesi, bekarlığa veda partisi derken aksiyonun bir dakika eksik olmadığı mahallede ayrı bir koşuşturma başlar. Bu sırada Filiz’in de Bahri’nin de en çok duydukları cümle “Siz nasıl olsa evlisiniz, karı kocasınız” olur ve çocukluğundan beri güzel bir düğünün hayalini kuran Filiz bu duruma çok bozulur. E, ne de olsa daha yok datti matti. Tabii bunu kimseye anlatamaz, yoksa anlatır mı?
Dizi
Filiz, evlenme yaşının geldiğinin, hatta geçtiğinin, farkında, artık kendisine ait bir evi olsun ve evinin hanımı olsun diye düşünen, bir iyi aile kızıdır. Tutucu bir baba gözetiminde ve kapalı bir muhitte yetişmiş olması sebebiyle gönül ilişkisine fırsatı olmamıştır. Aşk onu, yerinden yurdundan epey uzakta, dizilerd…