Bill Skarsgård ve Anthony Hopkins’i karşı karşıya getiren Tuzak (Locked), sınırlı bir alanda geçen yapısıyla gerilimi artırırken, izleyiciyi hem fiziksel hem de psikolojik bir sıkışmışlık hissiyle baş başa bırakıyor. Brightburn ile tanınan David Yarovesky’nin yönettiği, yapımcılığını ise Sam Raimi’nin üstlendiği film, 2 Mayıs’ta TME Films dağıtımıyla sinemalarda.
Bir lüks aracın içini kabusa dönüştüren Tuzak (Locked), tek mekanda geçen anlatımıyla izleyiciyi baştan sona diken üstünde tutmayı hedefliyor. Filmin merkezinde, ailesini geçindirmek için bir araba çalmaya kalkışan Eddie (Bill Skarsgård) yer alıyor. Ancak çalmaya çalıştığı aracın sahibi William (Anthony Hopkins), uzaktan kontrolle Eddie’yi otomobilin içine kilitliyor. Bu noktadan itibaren, daracık bir alan; bir güç savaşının, hayatta kalma mücadelesinin ve gitgide yükselen bir gerilimin sahnesine dönüşüyor.
Yönetmen Yarovesky, filmdeki iki ana dünyayı görsel olarak ayırmayı tercih ettiklerini belirtiyor: ‘Eddie’nin dış dünyası kaotikti, o yüzden bu sahneleri bağımsız film estetiğiyle çektik. Aracın içindeyse kontrol William’ın elinde, bu yüzden kamera sabit, her şey düzenli’
Filmin en dikkat çekici teknik unsurlarından biri ise aracın etrafında 360 derece dönebilen kamera sahnesi. Eddie’nin paniklediği bu sahne için özel olarak tasarlanan set, yalnızca görsel anlamda değil, oyuncunun fiziksel performansını da destekleyecek şekilde planlandı.
Sınırlı alan kullanımını klasik bir anlatı tercihi olmaktan çıkararak yapının kendisini hikayeye entegre eden Tuzak (Locked), tematik olarak da ‘kontrol’ kavramı üzerine derinleşiyor. Yarovesky’nin sözleriyle: ‘Bu sadece bir arabanın içindeki adamla ilgili değil. Bu, kontrolün kimde olduğuna dair bir hikaye’