Hüseyin vurulur. Sipsi’yi ipten kurtarmak için Keşanlı’nın Hüseyin’e ihtiyacı vardır. Onu hemen hastaneye yetiştirir. Sipsi’nin infazını engellemek için de hemen harekete geçer. Hapisteyse son hazırlıklar yapılmaktalardır. Sipsi son arzusu olarak bir mektup yazmak ister, yazdığını Keşanlı’ya gönderir. Hüseyin’i kimin vurduğu bir muammaya dönüşür. Bir tek Ayfer ateş edenin kim olduğunu görmüştür. Suçu Tetik Necmi üstlenir, hastanede oğlunun yanında olan Teke Kazım’ınsa olan bitenlerden haberi yoktur. Zilha, Madam Olga’nın yanından ayrılıp Onaranlar’ın evine gelir. Onu orda bekleyen tehlikeden haberi yoktur. Perihan, oğlu Bülent’in doğumgünü için evde vereceği partinin hazırlığına girişir. Evdekilere Zilha’ya gözkulak olmalarını özellikle tembih eder. Bülent’se Nevvare’sine ne zaman kavuşacağı konusunda iyice huysuzlanıp, annesini sıkıştırır. Perihan Onaran’la kuaföre giden Zilha, Keşanlı ve Suzan’ı beraber görünce kendisini tutamaz ve yanlarına gider. Suzan konuşmaları için ikiliyi yalnız bırakır. Bir türlü birbirinden vazgeçemeyen aşıklar, ertesi gün buluşmak üzere tekrar sözleşir. Keşanlı bu buluşmaya eli boş gitmez. Zilha’ysa Perihan Hanım’la yaptığı anlaşmadan vazgeçer. Kararını Perihan’a da söyler. Fakat kaderin her ikisi için de bambaşka bir planı vardır.
Dizi
İşlemediği bir cinayetten hapis yatan mahallenin yağız delikanlısı Ali’nin efsane kabadayı Keşanlı Ali’ye nasıl dönüştüğünü, Zilha’ya olan büyük aşkını, mahallelinin dayanışmasını, kavgalarını, dönemin sınıf çatışmalarını hem mizahi hem de duygusal bir dille anlatan dev bir eser.…